Büyük Buhran (A29)

1929 yılında başlayan Büyük Buhran ABD’de başlamış olmasına rağmen sanayileşmiş ülkeler başta olmak üzere dünyanın kalanını da etkisi altına almıştı ve bu nedenle küresel bir kriz olarak anıldı. Bunalımın etkileri 10 yıl kadar da devam etti. Büyük Buhran, dünya tarihinde bu zaman kadar yaşanan krizler arasında bu nedenle de en büyüğü oldu. I. Dünya Savaşı sonrası ABD pek zarar etmemişti belki ama maddi olarak da kendini pek kanıtlayamıyordu. Bu sırada ABD halkındaki zenginler daha da zengin olmak için borsaya başvurdular.
Menkul Kıymetler borsası bu süreçte yani 1928-1929 arasında git gide yükseldi, hisse senetleri %400 değerlendi ve fiyat kazanç oranları arttı. Fakat 3 Ekim 1929’da durum değişmeye başlamıştı. Bu kazanç durumu değişmeye ve zamanla yerini büyük kayıplara bırakmaya başlamıştı. Holdingler hisse senetlerinde değer kaybetmeye başlamıştı. Giderek düşüşe geçen borsadan etkilenmemek için yatırımcılar hisselerini 21 Ekim’de ellerinden çıkarmaya başlamış ve 24 Ekim günü borsa çökmüştür. Bu çöküş sonrası 4.000’den fazla banka batmış, şirketler ortadan kaybolmuş, zamanın parasıyla 4.2 milyar dolar kayıp olmuş ve binlerce insanın mal varlığı yok olmuştu. İş yerleri ve fabrikalar kapanmış ithalat ve ihracat oranları en dibi bulmuştu, insanlar işsiz kalmıştı ve zamanla açlıkla baş etmek zorunda kalıp tarımla uğraşarak sebze meyve yetiştirip elde ettikleri ürünleri satarak geçimini sağlamaya çalıştı ve reel para kalmadığı için de ilk zamanlardaki gibi insanlar alışverişlerini takas yoluyla yapmaya başlamıştı.
Gerçekleşen büyük buhrandan sonra devletler ekonomi politikalarını da değiştirmeye başlamıştı. Liberal ekonomiden işsizliği önlemek için kamu harcamalarının artırılması ve hükümetin müdahalesini içeren Keynes politikaya doğru yönelmişti. Bu bunalımda Türkiye’ye baktığımızda ithalat ve ihracat üzerinde takas sistemini uyguladığını ve Türkiye’nin de Keynes politika planlamasına geçtiğini görebiliriz. Kriz ekonomide Türk parasının Sterlin karşısında değer kaybetmesine sebep olmuştur. Aynı zamanda işsizlik artmış, tarım ürünlerinin fiyatının düşmesi sebebiyle ekinlerin azalmasına sebep olmuş. Bir diğer taraftan baktığımızda o dönemde Türkiye’de borsa yoktu ve bu daha az etkilenmesine sebep oldu. Türkiye, krizden kurtulabilmek için ithal mal gümrük tarifelerini arttırmış ve yerli mallar ile tasarruf etmeyi teşvik etmişti.
Atölyenin kaydına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: