Türkiye-Libya İlişkileri (A34)

Libya; Trablusgarp, Fizan ve Sirenayka olmak üzere üç tarihi bölgeden oluşur. Yaklaşık 1,8 milyon kilometrekarelik yüz ölçümüyle Afrika’nın dördüncü, dünyanın 16. büyük ülkesidir. En fazla kanıtlanmış petrol rezervine sahip 10. ülkedir. Başkenti ve en büyük şehri Trablus ülkenin batısında yer alır ve yedi milyon Libyalının üç milyondan fazlası bu şehirde yaşar.
Arap Baharı, bölgenin siyasi yapısını değiştiren faktörlerden biri olmuştur. Kaddafi rejimine karşı muhalif hareketlerce düzenlenen protestolar, rejim güçleri müdahalesi sonucunda ülke çapında silahlı isyana ardından da iç savaşa dönmüştür. Libya’da Muammer Kaddafi yönetiminin 2011’de devrilmesinden sonra ülkede patlak veren iç savaş devam etmiştir. Ülkenin doğusundaki önemli bir kısmını kontrolü altında tutan Hafter ile Trablus merkezli Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) arasında bölünmüş bir yapı vardır. Küresel açıdan da önemli olan bu iç savaşta ABD ve Rusya başta olmak üzere küresel güçler, özellikle de Libya petrolüne bağımlı olan ve göç ile istikrarsızlıktan en çok etkilenecek olan Fransa, İtalya ve İngiltere gibi Avrupalı ülkeler ve Türkiye, BAE, Suudi Arabistan, Katar ve Mısır gibi bölgesel ülkeler bir şekilde müdahalede bulunarak vekâlet savaşının tarafları olmuşlardır. Türkiye, Hafter’e karşı mücadele eden UMH’ nin en güçlü destekçisidir. Hafter’e ise Rusya, Fransa, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri destek olmaktadır.
Türkiye ve Libya arasındaki anlaşma, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin adanın tek sahibi gibi davranarak 2003’ten bu yana deniz yetki alanını sınırlandırmaya yönelik attığı tek taraflı adımlara güçlü cevap niteliği taşıyor. GKRY’nin bu çerçevede Türkiye tarafından tanınmayan 3 anlaşması bulunuyor. 2003 yılında Mısır’la deniz yetki alanı sınırlandırmasına imza atan GKRY, 2007’de Lübnan’la, 2010’da ise İsrail’le anlaşma yaptı. Özellikle GKRY’nin Mısır’la yaptığı anlaşmaya konu alan, Türkiye’nin kıta sahanlığı olarak BM’de kayda geçirdiği alanla çakışıyor. Yunanistan ise Doğu Akdeniz’de “Sevilla Haritası”yla Türkiye’yi Antalya Körfezi ve çevresinden ibaret bir deniz alanında tutmayı düşünüyordu ama Mısır’ın isteksiz olması nedeniye Mısır-Yunan anlaşması son derece dar bir alanı sınırlandırabildi. Türkiye ise, bu anlaşmayı tanımadığını açıkladı.
Minel Kaya