Uzun zamandır gündemi meşgul eden 3 Kasım ABD Başkanlık Seçimlerinin sonunda seçimi kazanan Joe Biden, ABD’nin 46. başkanı oldu. Donald Trump ve Joe Biden’ın Amerika’nın diğer ülkelere yaklaşımı konusunda farklı görüşlere sahip olduğu görülmektedir. Örneğin Trump, “Önce Amerika” yaklaşımını benimserken Biden uluslararası işbirliğine öncelik vermektedir. Bu, iki adayın dış siyasete yaklaşımındaki temel farklılığı oluşturmaktadır.
Trump’ın Amerika’nın çıkarlarına öncelik tanıması, bazı uluslararası anlaşmalardan çekilmeyle sonuçlanmıştır. Örneğin, Amerika’nın Paris İklim Anlaşması’ndan ve Trans-Pasifik Ticaret Ortaklığı’ndan çıkması bu adımlardan bazılarıdır. Diğer taraftan Biden’ a baktığımız zaman, Başkan Yardımcısı olduğu dönemde hem Paris İklim Anlaşması’nı hem de Trans-Pasifik Ticaret Ortaklığı’nı desteklemiş daha sonra da başkanlığı kazanmasıyla Amerika’nın bu anlaşmalara katılmasını sağlayacağını belirtmiştir.
Biden, Çin’e yönelik gerçekleştireceği politikaların hazırlığını da şimdiden yapmaktadır. Bu politikalar içerisinde müttefiklerin de yer aldığı önemli bir Çin stratejisi hazırlanmaktadır. Bir yandan ülke içerisinde yaşanan ekonomik sorunlarla diğer yandan Amerika’nın diğer ülkelerle olan dış ilişkileri konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Biden döneminde bu sorunlar için ne tür bir yaklaşım izleneceği merak konusudur. Ülke içi sorunlar nedeniyle içerisi ve dışarısı arasındaki uyumu nasıl sağlayacağı tartışılırken “küresel rekabet” çerçevesinde ABD’nin azalan hegemonyasının yeniden nasıl düzenlenebileceği de düşünülmüştür. Biden’ın planları arasında Donald Trump’ın Mayıs 2018’de ülkesini bu anlaşmadan tek taraflı olarak çektiğini açıklayarak işlevsiz kılmaya çalıştığı, 2015’te İran ile yapılan nükleer anlaşmaya yeniden dahil olmak da vardır.
