Atölye

Hindistan ve Pakistan Arasındaki Keşmir Sorunu (A24)

1947 yılında, İngiltere’nin Güney Asya’dan çıkışı ile birlikte Hinduların olduğu bölge Hindistan, Müslümanların olduğu bölge Pakistan olarak ikiye bölünmüştür ve Hindistan ile Pakistan bağımsızlıklarını kazanmıştır. Fakat Keşmir, Pakistan ile Hindistan’ın birleşmesini kabul etmeyip bağımsızlığını garanti altına alan bir anlaşma imzalamıştır. Hindistan bu bağımsızlıktan sonra Keşmir sebebiyle Pakistan ile üç kez savaşa girmiştir. Hindistan’ın Keşmir’in kendisinin olduğunu düşünmesi, sorunun uzamasına sebep olmuş ve süreç içerisinde Çin’in de Keşmir topraklarından bir kısmını kontrolü altına alma isteği işleri daha da karıştırmıştır.

Son dönemde, Keşmir’deki en önemli sorunları; bağımsızlık için mücadele eden grupların varlığı, Pakistan’ın bu gruplara destek verdiği düşünülmesi ve Hindistan’ın yaptığı insan hakları ihlalleri şeklinde sıralamak mümkündür. Bu noktada, her iki devletin, kendi güçlerini artırmak adına, nükleer silahlanmaya yöneldiklerini söylemeliyiz.

1948’de Keşmir Sorunu, Hindistan tarafından BM Güvenlik Konseyi’ne iletilmiş ve sorun uluslararası boyut kazanmıştır. Hindistan, BM görüşmelerinde Pakistan’ı işgalci olarak suçlarken Pakistan da Hindistan’ı, Keşmir’deki Müslüman halka karşı soykırıma girişmekle itham etmiştir. Bu çatışmada BM kalıcı bir çözüm bulamamış, iki devlet de bu bölge üzerindeki iddialarından geri dönmemiştir. BM’nin bu sorunu çözme konusundaki başarısızlığının somut nedenleri olmakla birlikte bu nedenler teorik olarak da incelenebilmektedir. Türkiye’nin bu konudaki görüşü ise, Keşmir sorununun Pakistan ve Hindistan arasında konuşularak Birleşmiş Milletler kararları temelinde ve Keşmir halkının beklentilerini dinleyerek çözülmesidir. Türkiye, Pakistan’ın terörle mücadelesinin geniş çaplı olduğunu düşünmektedir.+

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu