Genel

ABD – ÇİN İlişkileri Bağlamında Tayvan Sorunu (A40)

İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesiyle birlikte Çan Kay Şek (Chiang Kai-shek) liderliğindeki milliyetçi Kuomintang yönetimi ile Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisi arasındaki mücadele ve iç savaş yeniden hareketlenmiştir. Mao liderliğindeki komünist kanadın hâkimiyeti ele geçirmesinin ardından 1 Mart 1949’da Pekin’de Çin Halk Cumhuriyeti ilan edilirken, milliyetçi kanat Taipei’ye çekilmiş ve  Çin Cumhuriyeti’nin burada devam ettiğini dünyaya ilan etmiştir. II. Dünya Savaşı sonrası oluşan yeni sistemde, ABD’nin bölgedeki etkinliğini ve çıkarlarını korunması, Çin-Tayvan birleşme sorunuyla yakından ilişkilidir. Çoğunlukla Amerikan silah alımlarıyla gücünü korumaya çalışan Tayvan, askeri açıdan dış güçlere bağımlı kalmıştır. Ayrıca Çin’in giderek artan savunma bütçesini de dikkate aldığımızda, Tayvan’ın Çin’e karşı eski askeri güç rekabetini koruduğunu söylemek pek de mümkün değildir. Buna ek olarak; Tayvan’ın giderek ihracat ekonomisinde Çin’e bağımlı kalması, “Tek Çin” politikasının uygulanabilirliğini de güçlendirmektedir. Bu bağlamda Çin ve ABD arasında oldukça büyük bir problem olmuştur Tayvan meselesi. Bugün ki adıyla Çin Halk Cumhuriyeti  ABD’nin de kabul ettiği “Tek Çin” politikası altında, Tayvan’ın “bir devlet iki sistem” çerçevesinde Çin’e bağlanmasıdır. ABD ise, bölgedeki çıkarlarını düşünerek statükonun devam etmesini istemektedir.

Dahası,  Tayvan’ın iç savaşa kadar ki statüsüne bakacak olursak; Tayvan dönem dönem süper güçlerin istilasına uğramış bir adadır. Çünkü Tayvan’ın sahip olduğu doğal kaynaklar ve coğrafyası onu jeostratejik açıdan oldukça önemli bir ülke haline getirmiştir. Hatta 1517’de bir Portekiz gemisi Tayvan adasını keşfederek adaya “Ihla Formasa” (güzel ada) adını vermiştir. Tayvan’da devletin kurucu lideri olarak kabul edilen Dr. Sun Yat-Sen, 1912’de Sun Ciao-Cen ile Guandong bölgesinde Guomindang adında Milliyetçi Parti’yi kurmuştur. Sun Yat-Sen, bugün Tayvan’da saygıyla anılmakta ve hala ülkenin ilk kurucusu olarak kabul edilmektedir. Sun Yat Sen’in ölümünün ardından Çang Kay-Şek yönetime başlamıştır. Modern çağda mücadele yeni ideolojilerle şekillenerek Çang Kay-Şek ile Mao arasında devam etmiştir. Mao, Komünist sistemi desteklediğinden Sovyetlere yakın bir dış politika isterken, Çang Kay-Şek ise Amerika yanlısı bir yönetimden yana olmuştur. Mao Tse-Tung, 1 Ekim 1949 yılında Kıta Çin’inde Çin Halk Cumhuriyeti’ni ilan etmiştir. Tayvan ise 1912’de kurulan Çin Cumhuriyeti ismi ile devam etmiştir.Böylece iki farklı Çin, iki farklı liderle yönetilmeye başladı. İki ülkenin liderleri, kendilerini tüm Çinlilerin lideri olarak kabul etmeye devam etmiştir.  İlerleyen yıllarda ise;  özellikle Soğuk Savaş sonrası Asya’da SSCB’ye karşı güçlü bir müttefik arayışları içinde olan ABD’nin Çang KayŞek’i, SSCB’nin de Mao’yu desteklediği bu savaşta; iki güçlü devletin Çin içinde yürüttükleri çıkar faaliyetleri, iki grup arasındaki farklılıkları daha da derinleştirmiştir. 1971 yılına kadar ABD’nin isteğiyle Tayvan Birleşmiş Milletler’de kabul görülürken Ekim 1971’deki BM 26. Genel Kurulu’nda kabul edilen 2758 sayılı kararla da Tayvan, BM üyeliğinden ihraç edilip  yerine  ÇHC alınmıştır. ABD uzun yıllar Tayvan’ı desteklerken değişen uluslararası ilişkiler sebebi ile kendi çıkarları doğrultusunda Çin’i BM’ye almıştır.

 Günümüzde ise ABD iki ülke ile de ilişkisi olan ancak daha çok Tayvan’ın mevcut statükosunun korunmasından yana olan bir devlet olmaktadır. Ayrıca,  Tayvan’ın mevcut statükosunun ABD garantörlüğü altında sürmesi, Tayvan’ın birleşme sorununu günümüze kadar taşımıştır. ABD, Tayvan sorununun barışçıl yaklaşımlarla çözülmesini isterken, aslında bölgede mevcut olan statükonun devam etmesini arzulamaktadır. Bundan dolayı ne Tayvan’ın bağımsızlığına ne de Tayvan’ın anakara Çin tarafından yönetilmesi politikalarını desteklememektedir. Tayvan’ın olası de jure bağımsızlık iddiasına, Çin’in askeri müdahalede bulunabileceği ihtimalinin yüksek olması da, statükonun de facto şekilde devam etmesindeki en büyük nedenlerden birisidir. “Tek Çin” politikası bağlamında pragmatik temellere dayanan bir dış politika izleyen Çin, ihtiyatlı bir dış politika izleyerek, bir gün Tayvan’ın da Hong Kong gibi egemenlik altına alınacağına inanmaktadırlar. Çin şimdilik enerjisini gizleyen ve rekabetten uzak kaldığını gösteren bir dış politika izlemektedir. Ancak Çin günden güne askeri gücünü arttırmaktadır. Tayvan’ın da gücü hafife alınmayacak şekildedir. Ek olarak,  ABD’de bölge de olduğu sürece bu sorun çözüme kavuşmaya uzak görünmektedir.

Okt. İshak TURAN ‘ın ABD-Çin İlişkileri Bağlamında Tayvan Sorunu  adlı makalesinden derleyen: Kıymet DİLMEÇ

KAYNAKÇA :

  • Turan, İ. (2016). ABD-ÇİN İLİŞKİLERİ BAĞLAMINDA TAYVAN SORUNU . Düzce Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , 6 (1) , 80-105 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/dusbed/issue/29932/323004
  • “General Statistical analysis report, Population and Housing Census” (PDF). National Statistics, ROC (Taiwan).
  • Taiwan country profile. BBC News.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu