İnsan Hakları (A21)

İnsan hakları, insanın düşünsel alanda, anayasalarda ve uluslararası sözleşmelerde yer alan ve korunması gerektiği savunulan değerler bütünüdür. Bu haklar, devletin insana sağladığı haklar ve birey ile devletin birlikte çalışarak elde ettiği haklar olarak pozitif ve negatif açılardan incelenebilir. İnsan hakları tarihinin en önemli noktalarından bir tanesi, 10 Aralık 1948’de yayımlanan “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”dir. Bu bildiri, insanın yaşadığı çevreyle barışık; doğal, sosyal, ekonomik ve kültürel bütünlük içinde olması ve bu denge içinde varlığını devam ettirmesi gereğine inanan görüşe dayanmaktadır.
İnsan hakları, siyasi eşitlik koşulları altında, özgür ve adil seçimleri ve açık bir iletişimi garanti eder, demokratik olarak alınmış kararların uygulanabilmesini güvence altına alır ve böylece demokratik yönetimi etkin kılar. İnsan haklarının korunması demokrasi için bir engel değil, tam tersine, sürdürülebilir bir demokrasinin işlemesinin koşuludur.
İnsan haklarının bir değer olarak benimsenmesi yüzyıllara yayılan uzun bir mücadelenin sonunda gerçekleşebilmiştir. Bu konudaki mücadelede hükümet dışı uluslararası örgütler etkili olmuştur. Bu örgütlerin temel amacı dünyanın her yerindeki insan hakları ihlallerinin engellenmesi ve insan haklarının korunmasının teşvik edilmesidir. Bu örgütler aynı zamanda insan haklarının devletler tarafından nasıl uygulandığını gözlemleyerek hak ihlalleri yaşandığında kamuoyu oluşturur ve bu hakların korunması konusunda fayda sağlarlar.
Minel Kaya